Diyarbakır Sanat Merkezi
DİYARBAKIR’DA SİVİL TOPLUMLA İNSAN HAKLARI VE SİNEMA
16 Eylül - 26 Aralık 2012
Mekân: Sülüklü Han, Sümerpark Cep Sineması, Sümerpark Yılmaz Güney Salonu, Avrupa Sineması, Mimarlar Odası, Eğitim-Sen

Diyarbakır Sanat Merkezi’nin Eylül-Aralık 2012 tarihleri arasında yürüttüğü ’Diyarbakır’da Sivil Toplumla İnsan Hakları ve Sinema’ projesi, Diyarbakır’da sivil toplum çalışmalarının kültürel boyutuna katkı sağlamayı, sivil toplum ve kültür sanat alanındaki kişi ve kurumları bir araya getirme amacıyla yola çıktı. Diyarbakır’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının ortaklığıyla gerçekleşen tematik film gösterimleri ve yuvarlak masa tartışmalarından oluşan program, sivil toplum çalışanlarıyla sanatseverler arasında iletişim kurmayı sağlayacak bir süreç olarak planlandı. İki hafta arayla Cuma-Cumartesi günleri yapılan film gösterimleri ve ikinci gösterimin ardından gerçekleşen yuvarlak masa tartışmalarından oluşan etkinliklerin kapsamı, Diyarbakır’da insan hakları alanındaki tartışma gündemlerini dünyanın farklı yerlerindeki benzer tartışmalarla ilişkilendirme önceliğiyle oluşturuldu.

16 Eylül 2012 günü Sülüklü Han’da Direniş Öyküleri belgeselinin gösterimiyle başlayan programda 20-21 Eylül 2012’de ÇAÇA (Çocuklarla Aynı Çatı Altında Derneği) ve Göç Vakfı işbirliğinde Çocuk Hakları; 6-7 Ekim 2012’de Diyarbakır Eğitim-Sen ve YG-21 Kent Konseyi Gençlik Meclisi işbirliğiyle Gençlik ve Eğitim; 12-13 Ekim 2012’de ise Kadın ve LGBT alanları ele alındı. 7-8 Aralık 2012’de, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Sarmaşık Derneği işbirliğinde İnsan Hakları ve Toplumsal Adalet başlığı ile devam eden program, 26 Aralık 2012’de Kentleşme ve Kentsel Dönüşüm alanına yoğunlaşan kapanış etkinliğiyle sona erdi. ’Diyarbakır’da Sivil Toplumla İnsan Hakları ve Sinema’ projesi Açık Toplum Vakfı desteğiyle gerçekleşti.

Diyarbakır’da Sivil Toplumla İnsan Hakları ve Sinema Kitapçık

Açılış Gösterimi: Direniş Öyküleri
Diyarbakır’da Sivil Toplumla İnsan Hakları ve Sinema projesi 16 Eylül 2012’de Sülüklü Han’da açılış konuşmasının ardından, Ralf Christensen’in dünyanın farklı kıtalarındaki sivil direniş öykülerini anlattığı Direniş Öyküleri belgesel gösterimi ile başladı. Danimarka’daki COP 15 Küresel iklim Toplantısı’nı kuşatan bisikletli aktivistler, Bolivya’da anayasal taleplerini duyurmaya çalışan grafitici kadın eylemciler, Nepal’de ezilenlerin isyan bayrağını açtığı meydan tiyatrosu gösterileri, Mısır’da Tahrir olaylarından sadece haftalar önce politik şarkılar söylerken polisle karşı karşıya gelen müzisyenleri ele alan, dört farklı kıtadan küçük ama alternatif sivil itaatsizlik öyküleri anlatan Direniş Öyküleri, !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’ndeki gösteriminin ardından Türkiye’de ikinci kez Diyarbakır’da izleyiciyle buluştu.
Çocuk Hakları
ÇAÇA (Çocuklarla Aynı Çatı Altında Derneği) ve Göç Vakfı işbirliği ile 21-22 Eylül 2012’de Çocuk Hakları başlığıyla devam eden programda 21 Eylül günü Sümerpark Yılmaz Güney Salonu’nda Barak & Tomer Heymann’ın Vadinin Üzerindeki Köprü adlı belgesel filminin gösterimi yapıldı. İsrail’de Arap ve Yahudi ailelerin ilk defa bir köyde ortak bir okul kurmasının hikâyesini anlatan 2006 İsrail yapımı belgesel, farklı kimliklere sahip yüz kadar çocuğun birlikte okula gittiği çift dilli bir eğitim sürecini farklı boyutlarıyla seyircinin değerlendirmesine sundu. Çocuk Hakları başlıklı ilk tematik programın ikinci gününde ise yine Sümerpark Yılmaz Güney Salonu’nda çocuklarla ilgili kısa film seçkileri gösterildi. Bu kapsamda, Uluslararası Af Örgütü, IKON ve HUMAN işbirliğiyle hazırlanan ”Çocukların Hakları” kısa film serisi, Uluslararası Af Örgütü Türkiye’nin çocuklarla gerçekleştirdiği ”Haklı Televizyon Projesi”nin ürünü kısa filmler ve Endam Acar’ın yine çocukların çalışmalarından hareketle oluşturduğu Benim Ülkem adlı kısa videosu gösterildi. Film gösteriminin ardından seyirciler ve sivil toplum çalışanlarının katıldığı “Çatışma Ortamında Çocuk Olmak ve Alternatif Yaklaşımlar” başlıklı yuvarlak masa tartışması yapıldı. Azize Leygara (ÇAÇA), Emin Sarıkaya (Göç Vakfı) ve çatışma ortamının dönüşümüne odaklanarak bellek çalışmaları yürüten Beyrut merkezli sivil toplum kuruluşu Al-jana’dan Moa’taz Dajani’nin konuşmacı olarak katıldığı yuvarlak masa tartışmasının ardından katılımcılarla açık bir forum düzenlendi.
Gençlik Ve Eğitim
İki günlük program, 6 Ekim 2012’de Sümerpark Cep Sineması’nda Can Candan’ın 3 Saat (bir ÖSS belgeseli) film gösterimiyle başladı. 2004 yılında ÖSS’ye giren 2 milyona yakın adaydan İstanbul’da yaşayan altısının bir yıl boyunca süren macerasını anlatan ve adını Öğrenci Seçme Sınavı’nın süresi olan 180 dakikadan alan 3 Saat belgeseli, gençlerin yaşadığı sınav travmasını görünür kılmayı amaçlayan ve kitlesel olarak yaşanan bir sınav deneyimini farklı karakterler üzerinden anlatan bir film olarak dikkat çekiyordu. İkinci gün Eğitim-Sen Gösterim Salonu’nda Laurent Cantet’in Sınıf (Entre les Murs) adlı filmi gösterildi. Sınıf, Paris banliyösünde bir lisede öğretmenlik yapan François ve arkadaşlarının 14-15 yaşlarında çoğu göçmen çocuklardan oluşan, farklı kültürler ve tavırların sık sık birbiriyle çatıştığı bir sınıftaki mücadelesini anlatıyordu. Film gösteriminin ardından, seyirciler ve sivil toplum çalışanlarının katıldığı “Gençlik Çalışmaları, Eğitim ve Örgütlenme” başlıklı bir yuvarlak masa tartışması düzenlendi. Tartışmaya Diyarbakır Eğitim-Sen’den Hakan Korelli, Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nden Hamdusena İlkbuhar ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Eğitim ve Araştırma Birimi’nden Devin Bahçeci konuşmacı olarak katıldı.
Kadın ve LGBT
Program, 12 Ekim 2012’de Sümerpark Cep Sineması’nda Dahna Abourahme’nin Kadınlar Krallığı film gösterimiyle başladı. Film, 1982’de İsrail’in Lübnan’ı işgal edişinin ardından Ein El Hilweh mülteci kampının yok edilmesi ve kamptaki erkeklerin esir alınmasını takip eden süreçte Filistinli mülteci kadınların hayatta kalma hikâyesini anlatıyordu. Programın ikinci gününde yine Sümerpark Cep Sineması’nda Ulrike Böhnisch’in Çürük adlı filmi gösterildi. Film, Türk Silahlı Kuvvetleri yönetmeliğinde ‘psikoseksüel bozukluk’ olarak adlandırılan eşcinselliğin, askerlikten muafiyet gerekçesi sayılmasını sorgulayan ve Türkiye’de askerlik yapmak istemeyen geylerin ‘pembe tezkere’ olarak da bilinen ‘çürük raporu’nu almak için girdikleri sıkıntılı süreçleri birinci elden tanıkların gözüyle aktaran bir belgesel olarak göze çarpıyordu. Film gösteriminin ardından, seyirciler ve sivil toplum çalışanlarının katıldığı “Deneyimden Eyleme ‘Cinsiyet Belası’” başlıklı bir yuvarlak masa tartışması düzenlendi. Kadın ve LGBT alanlarındaki deneyim, eylem ve temsil süreçlerinin birlikte ele alındığı tartışmaya KuirFest yönetmeni Bilge Taş ve Berfu Şeker konuşmacı olarak katıldı.
İnsan Hakları ve Toplumsal Adalet
Program, 7 Aralık 2012 Cuma günü Avrupa Sineması’nda Patricio Guzman’ın Işığa Özlem film gösterimiyle başladı. Dünya genelinde son yılların en etkileyici belgesellerinden biri olarak kabul gören film, dünyanın en kurak çölünde, Şili’de üç bin metre yükseklikteki Atacama’da, hayat belirtisi bulma ümidiyle gökyüzüne bakan gökbilimcilerle, Pinochet rejimi altında kaybedilen yakınlarını yerin altında arayanların paralel hikâyesini ele alıyordu. Programın ikinci gününde ise, Sümerpark Cep Sineması’nda dünya sinemasının en büyük yönetmenlerinden Fernando E. Solanas’ın Toplumsal Soykırım: Yağma Anıları adlı filmi gösterildi. Film gösteriminin ardından, seyirciler ve sivil toplum çalışanlarının katıldığı “Yoksulluk, Yoksunluk ve Süregiden Toplumsal Travma” başlıklı yuvarlak masa tartışması düzenlendi. TİHV’den Metin Bakkalcı ile Sarmaşık Derneği’nden M.Şerif Camcı’nın konuşmacı olarak katıldığı tartışmada yoksulluk ve yoksunluğun yarattığı travma ve bu travmanın toplumsal adalet ekseninde giderilmesine yönelik yaklaşımlar tartışıldı.
Kentleşme ve Kentsel Dönüşüm
"Program, 26 Aralık 2012’de Mimarlar Odası Toplantı Salonu’nda İmre Azem’in Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir film gösterimiyle başladı. Film, “kentsel dönüşüm” adıyla yüzlerce yıllık mahalleleri yerle bir eden, insanları evsiz bırakan, İstanbul’u nefes alınamaz hale getiren sistemin yavaş yavaş nasıl örüldüğünü, altında yatan dinamikleri ve olası sonuçları gözler önüne sererken, kente makro ölçekte bir bakışı animasyonlar, grafikler ve özgün müziklerle destekliyordu. Film gösteriminin ardından, seyirciler ve sivil toplum çalışanlarının katıldığı ”Kentleşme ve Kentsel Dönüşüm” başlıklı yuvarlak masa tartışması düzenlendi. İstanbul Mimarlar Odası’ndan Mücella Yapıcı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Murat Alökmen’in konuşmacı olarak katıldığı tartışmada kentsel dönüşüm modelleri ve Diyarbakır’da kentsel dönüşüm süreci tartışıldı. Diyarbakır'da Sivil Toplumla İnsan Hakları ve Sinema programında yer alan ve sivil toplum alanının belli başlı konularını ele alan tartışma metinlerinin bir araya getirildiği kitapçığı buradan okuyabilirsiniz."