Şehirler:
Diyarbakır, İzmir, Bursa, Gaziantep
Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK projesi üçüncü dönemini; BAK Dersleri, BAK Platform ve Kolektif BAK bölümlerinden oluşan 18 aylık bir eğitim ile gerçekleştirdi. Birinci ve ikinci döneminin ardından üçüncü döneminde BAK, çağrısını Antep, Bursa, İzmir ve Diyarbakır’dan 18-28 yaş arası, video ve fotoğrafa ilgi duyan gençlere yaptı.
Programın ilk aşamasında sosyal bilimler ve sanat eğitiminin iç içe geçtiği, gençlere yönelik üç günlük bir eğitim programı olarak gerçekleştirilen BAK Dersleri, toplumsal meseleleri farklı sanat alanlarıyla tartışmaya açarak birbiriyle ilişkili ele alacak ve farklı bakış açılarıyla zenginleştirecek şekilde tasarlandı. BAK’ın bugüne dek yoğunlaştığı alanlar içinde en fazla öne çıkan ‘şehir-mekân’ ve ‘aidiyet-kimlik’ ekseninde oluşturulan eğitim modülleri, sosyal bilimler, görsel hikâye anlatma, fotoğraf, güncel sanat, belgesel film ve medya temsilleri ile yeni medya ve araçlarına odaklandı. BAK Dersleri İzmir, Diyarbakır, Bursa ve Antep’te Ocak ve Mart 2017 ayları arasında, Antep, Bursa, Diyarbakır ve İzmir’de yaklaşık 200 katılımcıyla gerçekleşti.
Her gün iki modülle ilerleyen üç günlük programda sosyal bilimciler Ayşe Seda Yüksel ve Bengi Akbulut şehre sosyolojinin kullandığı kavramlar ve araçlarla bakarken, gündelik hayat, toplumsal cinsiyet, kentsel dönüşüm, göç ve mülteciliğin yanı sıra beden, mekân, aidiyet, kimlik gibi temaları tartışmaya açtı. Ardından görsel sanatçı ve eğitmen Sevgi Ortaç “Neden hikâye anlatırız?” sorusundan yola çıkarak hikâye anlatıcılığının tarihçesi, farklı anlatım biçimleri, bu biçimlerde kullanılan dil, gerçeklik üretimi, bakan-bakılan karşıtlığındaki temsil sorunsalı, anlatıya dâhil edilenler, dışarıda bırakılanlar ve bunların iktidarla ilişkisi, hafıza politikaları, şehirlerin yeni bir deneyim alanı olarak ortaya çıkışı, mekânın üretimi ve dönüşümü gibi konu ve temaları çeşitli sanat disiplinlerinden görsel örneklerle ele aldı. İkinci gün, fotoğraf sanatçıları ve eğitmenleri Ali Taptık, Metehan Özcan ve Serkan Taycan’ın hazırladığı fotoğraf modülünde, fotoğrafın bir araç, mecra ve anlatı olarak kullanımları, işlevselliği, imgenin iktidarı ve çoklu üretim biçimleri gibi konular tartışmaya açıldı. Ardından belgesel sinemacı ve eğitmen Gülengül Altıntaş ve Doğa Kılcıoğlu, belgesel sinemanın tarihsel akışına dair örnekleri, yaklaşım ve yöntem tartışmalarıyla bir arada ele aldı. BAK Dersleri’nin son gününde sanat tarihçi ve küratör Ezgi Bakçay ve Erden Kosova, güncel sanatın ne olduğu, modern sanattan nasıl ayrıştığı ve sanatçının özne olarak bu sanat türlerinde nerede durduğu gibi sorulardan yola çıkarak dünyadan çeşitli güncel sanat örneklerini şehir ve kamusal alan, hafıza ve kimlik bağlamında ele aldı. Gazeteci ve medya-iletişim eğitmenleri Altuğ Akın ve Çiğdem Öztürk, mecra olarak ve kültür endüstrileri bağlamında medyayı, izleyiciyle kurduğu ilişki, sunduğu olasılıklar ve olanaklarla birlikte tartıştı. Dört şehirde farklı mekânlarda ve kimi zaman farklı kimi zaman benzeşen tartışma eksenleriyle gerçekleşen BAK Dersleri sonunda katılımcılar, eğitim kapsamında şehre ve şehirle ilgili meselelere yaklaşım anlamında alternatif ve çoklu bakış açılarıyla karşılaştılar.
Ocak-Mart 2017 boyunca gerçekleşen BAK Dersleri’nin ardından, kolektif üretim sürecine katılmak üzere başvuran 33 genç Nisan 2017’de Diyarbakır’da Fikir Geliştirme Atölyesi’nde buluştu ve proje önerisi geliştiren 15 kişi Haziran 2017’de İzmir’de gerçekleşen üretim atölyesi sonucunda 10 fotoğraf ve video projesini gerçekleştirmek üzere yola devam etti. Şehre dair kapsamlı kavramsal çerçeveler ve tartışmalar sunan, kişisel ve kolektif hafızayı bir araya getiren projeler farklı mekân ve insan hikâyelerini geniş bir perspektiften ele alacak şekilde geliştirildi. Çekim sürecinin ardından kurgu ve detaylı bir post-prodüksiyon aşamasından geçen çalışmalar tamamlandıktan sonra çeşitli galeri ve gösterim salonlarında izleyiciyle buluştu. BAK 2016-2018, Charles Stewart Mott Vakfı, Açık Toplum Vakfı, İsveç Başkonsolosluğu ve Heinrich Böll Vakfı tarafından desteklendi.